Paşinyan, Erivan’daki Cumhuriyet Meydanı’nda destekçileriyle toplanırken, Ermenistan ordusunun Paşinyan’a yönelik istifa çağrısına destek veren muhalif kesimler ise Özgürlük Meydanı’nda bir araya geldi.
Binlerce kişinin katıldığı gösterilerde, Paşinyan destekçileri ve muhalifler arasında zaman zaman yumruklu kavga yaşandı.
Paşinyan, Cumhuriyet Meydanı’nda yaptığı konuşmada, ordunun halka ve kendisine bağlı olduğunu belirtti.
İstifasının ülkedeki sorunları çözemeyeceğini vurgulayan Paşinyan, “İstifa edip etmememe ancak halk karar verebilir. Ermeni halkı, askeri darbeye izin vermeyecek.” dedi.
Ülkede oluşan durumu Cumhurbaşkanı Armen Sarkisyan ile telefonda görüştüklerini dile getiren Paşinyan, Sarkisyan’a Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan’ın görevden alındığına ilişkin kararnameyi imzalaması gerektiğini söylediğini aktardı.
Paşinyan, “Cumhurbaşkanı bunu imzalamazsa, darbeyi destekliyor demek. Bu çok basit bir seçenektir.” diye konuştu.
Genelkurmay Başkanına istifa etmesi çağrısında bulunan Paşinyan, “Gasparyan’ın orduyu halka karşı galeyana getirmesine izin vermeyeceğim. Ordudaki diğer yetkililerin görev başına geçmesi gerekiyor.” ifadesini kullandı.
Daha önce, ülkede erken parlamento seçimlerinin yapılmasını teklif ettiğini hatırlatan Paşinyan, bu fikirden, destekçilerinin isteği üzerine vazgeçtiğini bildirdi.
Öte yandan, Ermenistan Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, silahlı güçlerin ülkenin sınırlarını koruduğu ve güvenliğini sağladığı vurgulandı.
Açıklamada, “Silahlı güçlerin ülkedeki siyasi süreçlere dahil edilmesi girişimleri kabul edilemez. Buna benzer her girişim, ülkedeki istikrar ve güvenlik için tehdit oluşturuyor. Bakanlık, bu tür eylemlere gerekli tepkiyi verecek.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan ve üst düzey komutanlar, Başbakan Nikol Paşinyan’ı istifaya çağıran bir bildiri yayımlamıştı.
Paşinyan da ordunun bildirisini “darbe girişimi” olarak nitelendirerek, Gasparyan’ı görevden aldığını duyurmuştu.
ERİVAN (AA)
AP haber ajansında yer alan haberde, uydu fotoğraflarının İsrail’in güneyindeki Dimona kenti yakınlarındaki Negev Nükleer Araştırma Merkezindeki Şimon Perez reaktörüne yakın bir noktada futbol sahası büyüklüğünde ve birkaç kat derinliğinde kazı yapıldığını ortaya koyduğu belirtildi.
Reaktörün yakınındaki kazıların 2019’un başlarında başladığı ve o zamandan bu yana yavaş ilerlediği tahmin ediliyor.
Fotoğraflarda yaklaşık 150 metre uzunluğa, 60 metre genişliğe sahip çukurdan çıkan hafriyat görülebiliyor.
Söz konusu projenin ne için yapıldığının henüz bilinmediği ifade edilen haberde, İsrailli yetkililerin konuyla ilgili soruyu yanıtlamadığı aktarıldı.
Haberde inşaatın, Başbakan Binyamin Netanyahu yönetimindeki İsrail’in, İran’ın nükleer çalışmalarına ilişkin sert eleştiriler yönelttiği döneme denk gelmesine dikkat çekildi.
İran’ın nükleer faaliyetlerinin Birleşmiş Milletler gözlemcileri tarafından denetlendiği vurgulanan haberde nükleer faaliyetleri nedeniyle Tahran’ı eleştiren İsrail’in ise benzer denetime izin vermediğine işaret edildi.
Washington merkezli Silah Kontrol Derneği Direktörü Daryl G. Kimball, İsrail yönetiminin Negev Nükleer Araştırma Merkezindeki projeye ilişkin açıklama yapması gerektiğini belirtti.
İsrail, 1950’li yıllarda Fransa’nın yardımıyla ülkenin güneyindeki Dimona kenti yakınlarında bulunan çölde gizlice nükleer tesis inşasına başlamıştı.
Tel Aviv yönetimi, söz konusu bölgedeki projenin nükleer tesis inşası olduğunu başta ABD olmak üzere uluslararası kamuoyundan gizlemişti.
Söz konusu tesiste elde edilen plütonyum sayesinde İsrail’in dünyada nükleer silaha sahip 9 ülkeden biri haline geldiği ifade ediliyor.
İsrail’in faaliyetleri hakkında bilgi vermemesi nedeniyle sahip olduğu silah miktarı bilinmezken, nükleer silahlanma karşıtı kuruluşlar Tel Aviv’in 80 civarında nükleer silahı bulunduğunu aktarıyor.
İsrail’in elindeki nükleer silahların balistik füze, savaş uçağı ve denizaltılar tarafından taşınabildiği belirtiliyor.
KUDÜS (AA)
Başbakan Kurz, basına yaptığı açıklamada, yarın düzenlenecek AB liderler zirvesinde birlik içinde seyahat serbestisinin yeniden sağlanabilmesi için İsrail’de olduğu gibi “aşı pasaportu” uygulamasına geçilmesi önerisinde bulunacağını söyledi.
Kurz, “Aşı yaptırmış veya hastalığa yakalandıktan sonra iyileşerek bağışıklık kazanmış veya yeni test yaptırmış kişiler için yeşil pasaport verilmeli.” dedi
AB genelinde bir çözüm bulunması için girişimde bulunacaklarını kaydeden Kurz, aksi takdirde ulusal düzeyde bir yaklaşıma gidileceğini, aynı görüşte olan komşu ülkelerle bu projeyi hayata geçirmek için çalışacaklarını vurguladı.
Kurz, AB için de seyahat özgürlüğünün sağlanabilmesi için yeşil pasaport uygulamasının önemli bir rol oynayacağını belirterek birlik içinde sağlanacak uzlaşı doğrultusunda söz konusu pasaportlar için teknolojiden yararlanılacağını söyledi. Kurz, herkesin cep telefonunda bulundurabileceği bir uygulamayla kişisel nedenle ya da iş amaçlı rahatlıkla seyahat edebileceğini savundu.
Avusturya‘da son 24 saatte 2 bin 6 yeni vaka görüldü, toplam vaka sayısı 450 bin 376’ya, virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 36 artışla 8 bin 470’e ulaştı.
VİYANA (AA)
Ermenistan’daki yerel medyada çıkan haberlere göre, Ermenistan Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan ve üst düzey komutanlar, Başbakan Nikol Paşinyan’ın istifası için bildiri imzaladı.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan, ordu komutanlarının kendisine yönelik istifa çağrılarını “darbe girişimi” olarak nitelendirerek destekçilerini sokağa çağırdı.
Gelişmelerin ardında Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan’ı görevden aldığını duyurdu.
Paşinyan, Ermenistan ordusunun, kendisine yönelik istifa çağrısının ardından Facebook üzerinden gerçekleştirdiği canlı yayında konuştu.
Konuşmasında, destekçilerini sokağa çağıran Paşinyan, “Devrimi savunmamız gerekiyor. Çok zor bir durumdayız. Genelkurmay Başkanı’nı görevden alma kararı aldım. Şimdi en önemli görev, sivillerin ve halkın iktidarını korumaktır,” dedi.
Ermenistan‘ın Dağlık Karabağ’da yaşadığı mağlubiyete ilişkin sorumluluğu üzerine aldığını anlatan Paşinyan, “Halkın bazı üst düzey ordu yetkililerine yönelik de bazı soruları var ve bu sorulardan kaçılamaz,” ifadesini kullandı.
Fransa Dışişleri Bakanı Le Drian, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygur Türklerine karşı yapılan haksız uygulamaları, kurumsallaşmış gözetim ve baskı sisteminin olduğunu gösteren bilgi ile doğrulayıcı belgelerin kendilerine ulaştığını belirtti.
Le Drian, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nin 46’ıncı oturumuna video konferans yoluyla katılarak 2020’nin insan haklarının ihlal edildiği bir yıl olduğunu söyledi.
Rus muhalif Aleksey Navalnıy’ın, “suikast girişiminin mağduru” olduğunu ve tutuklandığını ifade eden Le Drian, “Çin’in Sincan bölgesinden, Uygurlara karşı yapılan haksız uygulamaları ve büyük ölçekli kurumsallaşmış bir gözetim ve baskı sisteminin olduğunu gösteren bilgi ve doğrulayıcı belgeler bize ulaştı,” dedi.
Le Drian, Suriye’ye değinerek, “Beşşar Esed müttefiklerinin desteğiyle halkına karşı savaşmaya devam ediyor,” ifadesini kullandı.
Bakan Le Drian, Yemen’de halkın 2015’ten bu yana devam eden savaşın mağduru olduğunu belirtti.
Mısır ve Katar’ın karşılıklı olarak büyükelçiliklerini yeniden açma kararı aldıkları bildirildi.
Rus Tass haber ajansında yer alan haberde, Mısır ve Katar’dan diplomatik heyetlerin Kuveyt’te düzenledikleri toplantıda bir dizi karar aldığı belirtildi.
Toplantıda iki ülke arasında karşılıklı olarak büyükelçiliklerin yeniden açılması kararı alındığı kaydedilerek, büyükelçiler atanıncaya kadar diplomatik sürecin maslahatgüzar seviyesinde devam edeceği ifade edildi.
Haberde, Mısır diplomasisinin Katar ile ilişkilerin yeniden normalleşmesi için verdikleri taahhütleri yerine getirdiği vurgulandı.
Ayrıca haberde, Mısırlı diplomatların iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden tesis edilmesi için Kahire hükümeti tarafından şart koşulan bazı maddelerin sağlanması adına çalışmalarına devam ettiği kaydedildi.
18 Ocak’ta Mısır yönetimi, Katar uçaklarına hava sahasını açmıştı. 5 Ocak’ta El-Ula kentinde düzenlenen 41. Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Zirvesi’nde, Katar’a ambargo uygulayan ülkelerin Doha ile diplomatik ilişkileri yeniden tesis etme ve ambargoyu kaldırma kararı almıştı.
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, 5 Haziran 2017’de “terör gruplarını desteklediği” suçlamasıyla Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmiş ve bu ülkeye ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı.
KAHİRE (AA)
Çin Dışişleri Bakanlığı, İran’ın nükleer meselesine ilişkin gelişmelerin kritik bir noktada olduğunu belirterek ABD’nin bu ülkeye yaptırımları kaldırması ve nükleer anlaşmaya dönmesinin, bu meseledeki tıkanıklığın aşılmasında önemli bir aşama olduğunu bildirdi.
Bakanlık Sözcüsü Vang Vınbin, başkent Pekin’de düzenlediği olağan basın toplantısında, İran nükleer meselesinin mevcut durumda kritik bir noktada bulunduğunu ve fırsatlar ve meydan okumaların bir arada olduğunu belirtti.
Vang “Çin öteden beri ABD tarafının kapsamlı nükleer anlaşmaya dönmesinin ve İran’a yaptırımları kaldırmasının nükleer meselesindeki açmazın kırılabilmesi konusunda önemli bir nokta olduğunu düşünüyor.” ifadesini kullandı.
Vang ayrıca İran ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) arasında iki gün önce uzlaşının sağlanması konusunda tarafları takdir ettiklerini belirtti.
Uzlaşının samimi bir şekilde uygulanmasını arzu ettiklerinin söyleyen Vang diğer taraflara bu doğrultuda olumlu rol oynamaları çağrısında bulundu.
UAEA Başkanı Rafael Grossi, 22 Şubat’ta İranlı yetkililerle yaptığı görüşmede geçici uzlaşı sağlandığını, Ajansın bu ülkedeki temel doğrulama ve izleme faaliyetlerini 3 ay daha sınırsız sürdüreceğini duyurmuştu.
ANKARA (AA)
İngiltere ve Galler Mağdurlar Komisyonu Başkanı Vera Baird, sosyal medya kullanıcılarının isimsiz hesaplardan gönderi paylaşmasına izin verilmemesi gerektiğini belirtti.
Baird, yerel haber ajansı PA’ye yaptığı açıklamada, Twitter ve Facebook gibi platformların, kullanıcıların kimliklerinin belirlemesini sağlayacak bilgiler vermeden kaydolmalarına izin vermemesi gerektiğini kaydetti.
Gerçek isimlerini gizleyen kullanıcıların, yasal yaptırım korkusu olmadan başkalarını hedef alabildiğine işaret eden Baird, “İnsanlar evde komik isimlerle oturuyorlar ve en korkunç şeyleri söylüyorlar. Tespit edilemedikleri için de bundan oldukça zevk alıyorlar.” dedi.
Baird, internette bir kişiye yönelik nefret dolu saldırıda bulunmakla birisini evinde sinsice izlemek arasında paralellikler bulunduğunu ifade etti.
İnsanların takma ad veya esprili bir ad kullanmalarının engellenmesine gerek olmadığını ancak takma adların sahiplerinin hesaplarını oluştururken kimlik bilgilerini vermesi gerektiğini savunan Baird, bunun da ihtiyaç duyulması halinde polis tarafından izlenebilmelerine yardımcı olacağını vurguladı.
Baird, “Elbette ki bu şekilde davranan kişileri tespit edebilmeniz gerekiyor ve hükümet de bu kişilerin tespit edilmesini sağlamak için platformlarla temasa geçmeli.” değerlendirmesinde bulundu.
İngiltere’de sosyal medyada son aylarda futbolcu Marcus Rashford, şarkıcı Jesy Nelson’ın yanı sıra yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS) için bağış toplayan ve 2 Şubat’ta hayatını kaybeden eski asker Tom Moore’u hedef alan ırkçı veya hakaret içeren paylaşımlarda bulunulmuştu.
Twitter, tüm bunlara rağmen insanların anonim hesaplardan paylaşım yapmasına izin verme uygulamasına son vermeyeceğini duyurmuştu.
İngiliz hükümetine bağlı İngiltere ve Galler Mağdurlar Komisyonu, suç mağdurlarının ve tanıklarının menfaatlerini korumak ve mağdurlara destek vermekle görevli bulunuyor.
AA
ABD Başkanı Joe Biden ile Kanada Başbakanı Justin Trudeau, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve iklim değişikliğiyle ortak mücadele ve ikili ilişkilerde iş birliğini artırma konusunda mutabık kaldı.
ABD Başkanı Biden, göreve geldikten sonra yabancı liderlerle ilk ikili görüşmesini çevrim içi ortamda Kanada Başbakanı Trudeau ile gerçekleştirdi.
Biden ile Trudeau, iki ülke kabinelerinin de yine videokonferans yoluyla katıldığı görüşmelerde pek çok konu başlığında ilişkileri daha da derinleştirme konusundaki ortak arzularını dile getirdi.
Görüşmelerin ardından iki lider, aynı anda kameralar karşısına geçti ve canlı yayınlanan çevrim içi ortak basın toplantısında ABD-Kanada ilişkilerini değerlendirdi.
Biden, Kovid-19’un şu an gündemlerindeki en önemli konu olduğunu ve Kanada ile iş birlikleri sayesinde özellikle Kovid-19 aşısının tedariği konusunda önemli mesafe kat ettiklerini söyledi.
İklim değişikli ile mücadelenin de iki ülke için son derece önemli olduğunun altını çizen Biden, bu konuda da Kanada ile yakın çalıştıklarını bildirdi.
“ABD’nin Kanada’dan daha yakın ve önemli bir dostu yoktur.” ifadesini kullanan Biden, Çin tarafından tutulan iki Kanadalının kurtarılması için de ellerinden geleni yaptıklarını belirtti.
Daha sonra söz alan Trudeau ise ABD ile ilişkilerinin sarsılmaz bir şekilde güçlü olduğunu ve Biden yönetimi ile yakın iş birliklerini artıracakları mesajını verdi.
Kovid-19’la mücadele konusunda, “Bu pandemiyi yenme ve daha güçlü bir gelecek kurma konusunda birleşmiş durumdayız.” diyen Trudeau, beraber çalışmaktan memnun olacağını belirttiği Biden’a teşekkür etti.
WASHINGTON (AA)
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi, ABD Başkanı Jeo Biden ile telefonda görüştüğü açıkladı.
Kazımi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “ABD Başkanı Jeo Biden ile telefonda iki ülke halkının çıkarına olan ikili ilişkilerin ve işbirliğinin güçlendirilmesi, DEAŞ ile mücadele ve bölgenin barış ve güvenliğinin sağlanması çabasını ele aldık.” ifadelerini kullandı.
Kazımi, iki ülke arasında stratejik diyaloğun sürdürülmesine vurgu yapıldığını belirtti.
BAĞDAT (AA)
Fransız aktör Gerard Depardieu hakkında “tecavüz” ve “cinsel taciz” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldığı ortaya çıktı.
Fransız basınının adli kaynaklara dayandırdığı haberlerde, 72 yaşındaki Depardieu hakkındaki “tecavüz” ve “cinsel taciz” suçlamalarıyla soruşturmanın 16 Aralık 2020’de açıldığı belirtildi.
Haberlerde, Depardieu hakkında adli denetim kararı alınmadığı kaydedildi.
Fransız aktör hakkında 2018’de açılan ön soruşturmayla ilgili Haziran 2019’da takipsizlik kararı verildiği ifade edilen haberlerde ancak Haziran 2020’de Depardieu tarafından “tecavüz ve cinsel tacize uğradığını öne süren 22 yaşındaki komedyen kadının yeniden suç duyurusunda bulunmasıyla konuyu takip etmesi için hakim atandığı ve olayla ilgili soruşturma açıldığı aktarıldı.
Depardieu’nün avukatı Herve Temime, basına yaptığı açıklamada, müvekkilinin suçlamaları reddettiğini, soruşturmanın kamuoyuyla paylaşılmasına tepki gösterdi.
Söz konusu komedyenin Ağustos 2018’de Lambesc semtindeki jandarmaya suç duyurusunda bulunmasıyla Depardieu hakkında ön soruşturma açılmıştı.
Olayın 7 ve 13 Ağustos 2018’de Fransız aktörün Paris’teki evinde gerçekleştiği belirtilmişti.
Fransa’da varlık vergisinin yükselmesi nedeniyle geçmişte Belçika’ya taşınan Depardieu, 2013’te Rusya vatandaşlığını almıştı. Depardieu, 2018’de yaptığı açıklamada, Cezayir’e taşınma kararı aldığını söylemişti.
Depardieu, küçük bir gezici tiyatroyla başladığı oyunculuk kariyerinde Bertrand Blier’nin “Les Valseuses (1971)” filmiyle başrole yerleşti. Bundan sonra ise dramadan maceraya, komediden tarihi filmlere tüm türlerde performansını sergiledi.
Yalnız Fransız sinemasında değil İtalyan, Rus, Alman ve Orta Asya sinemalarında da boy gösteren Depardieu sanat filmlerinde yer aldığı kadar gişe filmlerinin sevilen karakterlerini canlandırdı. Depardieu, sinema tarihine adını yazdırmış ustalarla çalıştı. Truffaut’nun yönettiği “Son Metro” (Le Derniere Metro-1980) Oscar ve Altın Küre’de Yabancı Dilde En İyi Film Ödülü’ne aday gösterilirken, Depardieu’ya En İyi Erkek Oyuncu Cesar’ını getirmişti.
Oyunculuğun yanı sıra kamera arkasına da geçen Depardieu, Moliere’in Tartüf’ünü sinemaya aktarmış ve ortak yönetmenliğini üstlendiği iki film çekmişti.
PARİS (AA)
Birleşmiş Milletler (BM) Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, İran’ın, geçen yıl Tahran üzerinde düşürülen Ukrayna Havayollarına ait yolcu uçağıyla ilgili çok sayıda insan hakları ihlalinde bulunduğunu bildirdi.
Callamard, İran hükümetine yazdığı 45 sayfalık mektupta yürüttüğü incelemelerin sonuçlarına yer verdi.
Yetkililerin olayla ilgili resmi açıklamalarındaki tutarsızlıkların karışıklık yaratma ve olayı aydınlatmama amacıyla yapılmış gibi göründüğünü belirten Callamard, bunların yanıltıcı açıklamalar olduğunu vurguladı.
Tansiyonun yüksek olduğu durumlarda, sivil havacılığa yönelik saldırıları önlemenin en etkili yolunun hava sahasını kapatmak olduğunu kaydeden Callamard, İran’ın o akşam hava sahasını sivil trafiğe kapatması halinde 176 kişinin ölmeyeceğine dikkati çekti.
Yetkililerin uygun bir soruşturma açmak yerine olay yerinin yağmalanmasına ve ardından buldozerle temizlenmesine izin verdiğini belirten Callamard, delillerin toplanmasının engellendiğini ifade etti.
Callamard, İran’ın, olayla ilgili çok sayıda insan hakları ihlalinde bulunduğunu vurguladı.
Ukrayna Havayollarına ait “Boeing 737” tipi yolcu uçağı, 8 Ocak 2020’de Kiev’e gitmek üzere Tahran İmam Humeyni Havalimanı’ndan havalandıktan kısa süre sonra havalimanı yakınında İran tarafından düşürülmüş, olayda uçaktaki yolcu ve mürettebattan oluşan toplam 176 kişi hayatını kaybetmişti.
Kanada resmi yayın kuruluşu CBC’deki haberde, ulaşılan gizli ses kaydının Kanada hükümeti ve gizli servisinin elinde bulunduğu, kayıttaki kişinin İran Dışişleri Bakanı Zarif olduğu ileri sürülmüştü.
Haberde, Zarif’in söz konusu ses kaydında, uçağın casus unsurlarca kasıtlı düşürülmüş olabileceği veya savunma sistemlerine elektronik müdahale ihtimalinden söz ederek, “Gerçeğin asla ifşa edilmemesi için sebepler var. (İranlı askeri yetkililer) Ne bize ne de başkasına söyleyecek çünkü açıklamaları halinde ülkenin savunma sistemlerine kamunun çıkarına olmayacak bazı kapılar açılacak.” dediği iddia edilmişti.
İran da Dışişleri Bakanı Zarif’e ait olduğu öne sürülen ses kaydını yalanlamıştı.
Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Yevgeniy Yenin, İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’e ait olduğu iddia edilen ses kaydının gerçekliğinin inceleneceğini açıklamıştı.
CENEVRE (AA)
California’da geçirdiği trafik kazası sonrası hastaneye kaldırılan ABD’li ünlü golfçü Tiger Woods’un, tedavisine yanıt verdiği ve uyanık olduğu bildirildi.
Tiger Woods’un resmi Twitter hesabından yapılan açıklamada, ünlü golf sporcusunun durumunun iyi olduğu ve hastane odasında iyileşme sürecinin başladığı ifade edildi.
ABD’li sporcuya kaza sonrasında sağ ayak ve bileğinden cerrahi ameliyat yapıldığı açıklandı.
Ayrıca açıklamada, kaza sonrasında sporseverlerin gösterdiği yoğun ilgi ve geçmiş olsun mesajları için de teşekkür edildi.
Başka aracın karışmadığı kaza ile ilgili incelemenin sürdüğü belirtildi.
45 yaşındaki ünlü sporcu, Los Angeles’ta Hawthorne Bulvarı üzerinde takla atan aracından itfaiye ve sağlık ekiplerinin yardımıyla çıkarılmıştı.
İSTANBUL (AA)